Medya ve İletişim Bölümünün TÜBİTAK Proje Başarısı
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Medya ve İletişim Bölümü öğrencilerinin Prof. Dr. Elif Korap Özel danışmanlığındaki bilimsel araştırma projesi, TÜBİTAK Bilim İnsanı Destek Programları Başkanlığı (BİDEB) tarafından yürütülen 2209-A Üniversite Öğrencileri Araştırma Projeleri Destekleme Programı kapsamında kabul gördü
İKÇÜ Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Medya ve İletişim Bölümü 2. sınıf öğrencisi Görkem Özçınar’ın yürütücüsü olduğu, 3. Sınıf öğrencisi Medine Özdemir’in ise araştırmacı olarak yer aldığı “Sanal Dünyada Sessiz Çığlık! Göçmen Üniversite Öğrencilerinin Siber Zorbalık Deneyimleri/Mağduriyetlerinin İncelenmesi: İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Örneği” başlıklı proje, TÜBİTAK 2209-A Üniversite Öğrencileri Araştırma Projeleri Destekleme Programı tarafından kabul edildi.
Proje hakkında bilgi veren Görkem Özçınar, “Siber zorbalık, bilgi ve iletişim teknolojileri aracılığıyla çevrimiçi ortamlarda bir kişiyi tehdit etmek, korkutmak, sindirmek, taciz etmek, başkasının kimliğine bürünmek, ifşa etmek olarak tanımlanabilir. Amacımız, Türkiye’deki göçmen üniversite öğrencilerinin siber zorbalık ve mağduriyet deneyimlerini İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi örneğinde incelemek. Bu bilimsel araştırmayı TÜBİTAK’ın desteğiyle gerçekleştirecek olmamız ise bizim açımızdan oldukça memnuniyet verici” diye konuştu.
Göçmen karşıtlığı ve yabancı düşmanlığının, Türkiye ve dünya genelinde özellikle son yıllardaki artışının bilimsel çalışmalarla da desteklendiğini vurgulayan Özçınar, sözlerini şöyle sürdürdü, “Göçmenlere yönelik olumsuz tutumlar ve ayrımcılık, pek çok ülkede yaygın bir sorun haline geldi. Göçmen karşıtlığı genellikle ekonomik, sosyal, ve politik faktörlerin birleşimiyle tetikleniyor. Özellikle ekonomik sıkıntılar, işsizlik ve kaynak kıtlığı gibi sorunlar, göçmenlere yönelik düşmanlık duygularını körükleyebiliyor. Göçmen üniversite öğrencilerine yönelik siber zorbalık ise yabancı düşmanlığı ve göçmen karşıtlığının etkileriyle birleşerek, bu topluluğun dijital ortamda deneyimlediği mağduriyetin derinleşmesine neden olabiliyor”
Siber zorbalığın en yaygın türlerinden birinin de hakaret, aşağılama, alay, tehdit, iftira ve taciz davranışlarını içeren sözlü şiddet olduğuna işaret eden proje danışmanı Prof. Dr. Elif Korap Özel ise, literatürdeki siber zorbalık üzerine yapılan araştırmalar daha çok çocuklar üzerine yoğunlaşsa da siber zorbalığın sadece çocuklarla sınırlı bir kavram olmadığını ve 18-25 yaş arası genç yetişkinlerin de siber zorbalığa maruz kalan gruplardan olabildiğini hatırlattı.
Genç yetişkinler içinde yer alan göçmen üniversite öğrencilerinin, dezavantajlı bir grup ve kırılgan bir topluluk olmaları nedeniyle siber zorbalık ve mağduriyet riski altında bulunduğunu kaydeden Prof. Dr. Korap Özel, “Öğrencilerimin araştırma projesi, göçmen öğrencilerin siber zorbalık deneyimlerini anlamayı ve bu deneyimlerin etkilerini incelemeyi amaçlıyor. Çalışma kapsamında İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi’nde öğrenim görmekte olan göçmen öğrencilerle görüşmeler gerçekleştirecekler ve onların siber zorbalık karşısındaki hassasiyetleri ve risk faktörleri incelenecek. Projeyle, bu topluluğun dijital dünyadaki güvenlik ve refahlarını artırmak için üretilebilecek kamu politikalarına yönelik bilimsel veriler sağlanması hedefleniyor” ifadelerini kullandı.
TÜBİTAK destekli bilimsel araştırma projesinin 12 ayda tamamlanması planlanıyor.